EBRD: Türk iktisadında atılan adımlar yatırımcıların onayını aldı
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Bölgesel Başekonomisti Roger Roger Kelly, Türkiye’nin siyasetleriyle ilgili yaptığı açıklamada, ülkenin son periyotta genel kabul gören istikrar sağlayıcı olağanlaşma (Ortodoks) adımlarının, iktisat üzerindeki olumlu sonuçlarının görülmeye başlandığını söz etti.
Kelly, “Türkiye’nin Ortodoks para siyasetlerine geçiş vaadi ve bu vaadin; arka arda kıymetli faiz artırımları, likidite ve kredinin sıkılaştırılması yoluyla yerine getirilmesi yatırımcıların onayını almıştır. Bu onay (Türkiye’ye olan); sermaye girişindeki artış, kredi risk primi (CDS) ve devlet tahvili getirilerindeki düşüş ile ortaya konulmuştur.” dedi.
“Yeni yaklaşım sürdürülürse Merkez Bankası’nın kredibilitesi artacak”
Türk iktisadında mevcut siyaset istikametinin sürdürülmesinin ilerleyen periyotta pek çok alana müspet sonuçları olacağını tabir eden Kelly, şunları kaydetti:
“Eğer bu yeni yaklaşım sürdürülürse Merkez Bankası’nın kredibilitesi artacak, enflasyon beklentileri daha fazla sabitlenecektir. Bu gelişmeler, orta vadede enflasyonun düşürülmesine yardımcı olacak ve Merkez Bankası’nın rezervlerinin tekrar artırılmasını sağlayacaktır ki bu zati halihazırda gerçekleşmeye başlamış bir şey.”
“Türkiye’nin büyüme varsayımı artırılacak”
Roger Kelly, Türk iktisadının bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,8 ile varsayımların epey üzerinde bir büyüme kaydettiğini hatırlatarak, bu ayın sonunda yayımlanacak Bölgesel Ekonomik Görünüm Raporu kapsamında Türkiye’nin büyüme kestiriminin artırılacağın söyledi.
Kelly, “Mayıs ayında yayınlanan son iddiamız, Türkiye’nin yüzde 2,5 oranında büyümesi tarafındaydı. Bu kestirimi yaklaşık 1 puan yükselteceğimizi iddia ediyorum.” dedi.
“Türkiye’nin mali durumu güçlü”
EBRD Bölgesel Başekonomisti Kelly, son periyotta TL’de paha kayıpları yaşanmış olmasına rağmen Türk bankalarının, sermaye düzeyleri ve varlık kaliteleriyle âlâ bir görünüm sergilediğini tabir etti.
Türkiye’nin mali görünümüne ait değerlendirmede bulunan Kelly, “20 yıl evvel finans dalında yapılan ıslahatlar; vakit testine karşı dayanmış, sağlam bir bankacılık dalının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Emsallerine kıyasla düşük kamu borcu düzeyi olan Türkiye’nin mali durumu güçlüdür” dedi.
