TCMB: Eğitim hizmeti enflasyonunda Eylül’de özel üniversite ücretlerine bağlı fiyat ayarlamaları etkisini hissettirecek
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), eğitim hizmetleri enflasyonunda Eylül ayında özel üniversite ücretlerine bağlı fiyat ayarlamalarının etkisinin hissedileceğini not etti.
TCMB, 23 Temmuz tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı.
Özetin enflasyonla ilgili bölümünde, özellikle hizmet enflasyonundaki katılığa dikkat çekildi.
PPK özetinde, “Hizmet sektöründe hâkim olan fiyatlama davranışı önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir süreye yayılmasına neden olmaktadır. ” denildi.
TCMB PPK özetinde şöyle devam edildi:
“Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır.
Yıllık enflasyon haziran ayında, temel mal grubunda yüzde 50,6 olurken, hizmet sektöründe yüzde 95,3 ile yaklaşık 45 puan yukarıda gerçekleşmiştir. Ayrıca, hizmet sektörüne ait yayılım endeksi, fiyat artışlarının sektör geneline yayılmaya devam ettiğini göstermiştir. Bu bakımdan, yakın dönem tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri dikkate alındığında, başta kira olmak üzere belirli hizmet kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadır. Haziran ayı özelinde, haberleşme hizmetleri ve bayramın da etkisiyle ulaştırma hizmetleri öne çıkan kalemler olmuştur. Kira artışı ise bu dönemde önceki aylara göre yavaşlasa da yüksek seyrini sürdürmüştür.
Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergeler, sözleşme yenileme oranının temmuz ayında artmasının da etkisiyle aylık kira enflasyonunun yükseleceğine işaret etmektedir. Diğer yandan, gerek PÖS mikro verilerinden elde edilen yeni ve yenilenen sözleşmelerdeki kira artış oranları gerekse konut değerleme raporları üzerinden takip edilen kira oranları, TÜFE’deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında değerler almaktadır. Bu durum, önümüzdeki dönemde TÜFE’deki yıllık kira enflasyonunun yavaşlayacağını ima etmektedir. Buna karşın, bu kalemdeki yüksek atalet neticesinde kira enflasyonunun yüksek seviyesini koruyarak; dezenflasyon sürecinde, azalarak da olsa, tüketici enflasyonunun seyrinde önemli olmaya devam edecektir.
Ulaştırma hizmetleri fiyatları haziran ayında Kurban Bayramı’nın da etkisiyle yüksek bir aylık artış kaydetmiştir. Haberleşme hizmetleri fiyatlarındaki artış ise cep telefonu ve internet ücretlerinin yanı sıra posta hizmetleri kaynaklı olarak bir önceki aya kıyasla güçlenmiştir. Ayrıca, özel okullara ilişkin ücret güncellemeleriyle eğitim hizmetleri diğer hizmetler alt grubu içerisinde öne çıkmıştır. Geçmiş enflasyona endeksleme eğiliminin yüksek olduğu ve ücret gelişmelerinden de etkilenen özel okul ücretlerinin tüketici enflasyonuna olan etkisinin, fiyat açıklama tarihlerine bağlı olarak, yaz aylarında kademeli olarak yavaşlayacağı değerlendirilmektedir. Öte yandan, eğitim hizmetleri enflasyonunda eylül ayında özel üniversite ücretlerine bağlı fiyat ayarlamalarının etkisinin hissedileceği not edilmelidir.
Yurt içi üretici fiyatları haziran ayında yüzde 1,38 oranında artmış, yıllık enflasyon düşük bazın da etkisiyle 7,59 puan gerileyerek yüzde 50,09 olmuştur. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji fiyatları yüzde 2,22 oranındaki yükselişle öne çıkarken, kalan gruplarda aylık fiyat artışlarının başta ara malı olmak üzere daha ılımlı seyrettiği izlenmiştir.
Uluslararası emtia fiyatlarında nisan ayı sonlarında başlayan gerileme haziran ayında da devam etmiştir. Alt kırılım bazında, küresel enerji fiyatları yataya yakın seyrederken, enerji dışı emtia fiyatları gerilemiştir. Temmuz ayının ilk üç haftası itibarıyla emtia fiyatları alt grup bazında ayrışmakla birlikte toplamda yatay seyretmiştir. Bu dönemde küresel enerji fiyatları yükselirken, enerji dışı emtia fiyatlarındaki düşüşler devam etmiştir. Özellikle haziran ayında ortalama 82,6 ABD doları seviyesinde olan Brent ham petrol fiyatlarının temmuz ayının ilk üç haftasında 87 ABD doları civarına yükseldiği izlenmiştir.
Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi haziran ayında tarihsel eğilimine yakın seyretmiştir. Küresel navlun endeksleri son dönemde farklılaşan bir görünüm sergilemiştir. Küresel ve Çin’e yönelik konteyner endeksleri nisan ayı sonrasında artış kaydederken, kuru yük taşımacılık endeksleri görece ılımlı seyrini sürdürmektedir. Yurt içinde tedarikçilerin teslimat sürelerinde mayıs ayında görülen sınırlı artış, haziran ayında normalleşme eğilimi göstermiştir. Sepet döviz kurundaki ılımlı seyrin devamı ile kur kaynaklı baskılar önemli ölçüde azalmıştır. Haziran ayında imalat sanayi PMI verileri gerek girdi gerekse nihai ürün fiyatları endeksinde yavaşlama göstererek, enflasyonist baskıların hafiflediğini göstermiştir.
Temmuz ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre enflasyon beklentileri tüm vadelerde düşüş göstermeye devam etmiştir. On iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 31,8’den 1,8 puan düşüşle yüzde 30,0’a; yirmi dört ay sonrasına ilişkin beklenti ise yüzde 20,3’ten 1,0 puan düşüşle yüzde 19,3 seviyesine gerilemiştir. Buna ek olarak, cari ve gelecek yıl sonuna ilişkin enflasyon beklentileri sırasıyla 0,5 ve 0,1 puan aşağı yönlü güncelleme ile yüzde 43,0 ve yüzde 25,4 olmuştur. Beş yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 11,5 seviyesinde ölçülmüştür. Enflasyon beklentileri tüm vadelerde gerilese de mevcut seviyeler enflasyon görünümü üzerinde yukarı yönlü risk teşkil etmeye devam etmektedir. Reel sektör beklentilerine bakıldığında haziran ayında yüzde 56,2 olan firmaların on iki ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi, temmuz ayında yüzde 55,0’a gerileyerek sınırlı iyileşme göstermiştir. Hanehalkının on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerinde ise aynı dönemde yüzde 71,49’dan yüzde 71,98’e sınırlı bir artış gözlenmiştir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etmektedir.
Öncü göstergeler temmuz ayında aylık enflasyonun, para politikasının görece etki alanı dışında kalan yönetilen-yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları ile işlenmemiş gıda fiyatlarındaki arz yönlü gelişmeler neticesinde geçici olarak artacağına işaret etmektedir. Buna karşın, ana eğilimdeki yükselişin nispeten sınırlı kalacağı öngörülmektedir. Enerji fiyatlarında, meskenlere yönelik elektrik tarifesinde yapılan artış, akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarında ÖTV güncellemesi ve şebeke suyu fiyat yükselişine bağlı olarak temmuz ayında belirgin bir artış öngörülmektedir. Elektrikte ticarethanelere yönelik fiyat artışının, hizmet sektörü fiyatlarını maliyet kanalıyla temmuz ve izleyen aylarda olumsuz yönde etkilemesi beklenmektedir. Akaryakıt fiyatlarındaki artışa istinaden ulaştırma hizmetleri fiyatlarında yukarı yönlü seyir gözlenmektedir. Alkollü içecekler ve tütün grubunda fiyatlar otomatik vergi artışını takiben yükselirken alkollü içeceklerde üretici firma kaynaklı fiyat artışları da görülmektedir. Alkollü ve alkolsüz içecek fiyatlarındaki görünüm, içecek hizmetleri kanalıyla lokanta-otel grubunu da olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, tütün ürünlerinde vergi kaynaklı etkinin kısmi bir şekilde nihai fiyatlara yansıtılması sonucu, artış ihtiyacının bir kısmının sonraki aya sarkacağı tahmin edilmektedir. Gıda grubunda temmuz ayında taze meyve ve sebze fiyatları mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıkların da etkisiyle önemli ölçüde yükselirken, taze meyve sebze dışı gıdada daha ılımlı bir seyir izlenmektedir. Öncü veriler, son dönemde döviz kurundaki ılımlı görünüm ve iç talep gelişmelerinin yansımalarıyla birlikte temel mal grubunda fiyat artışının diğer gruplara kıyasla ılımlı seyrettiğine işaret etmektedir. Özetle, öncü göstergeler temmuz ayında aylık tüketici enflasyonunu yukarı çekecek kalemlerin enerji, işlenmemiş gıda, alkol-tütün grupları olduğuna, buna karşın bu grupların dışlandığı çekirdek göstergelerde artışın görece daha sınırlı seyrettiğine işaret etmektedir.”