Gelir vergisinde dilimler asgariye nazaran belirlensin

Asgari fiyatın muhakkak olmasının akabinde patron kesitinden farklı yansılar geldi. Birçok STK Lideri “hayırlı olsun” iletileri yayınlarken kimi talepleri de lisana getirdiler. Esasen minimum fiyat görüşmeleri sürerken bu talepler dillendirildi. 8 Aralık 2022’de yayımlanan “İşveren bölümünde minimum sancı” başlıklı haberimizle mevzuyu sayfalarımıza taşıdık. Haberde, “İşverenler, taban fiyatta meydana gelecek sert bir artışı finanse edip edemeyeceğini düşünüyor ve vergi dilimleri yoluyla ücretlilerin gelirinin artırılmasını istiyor.” tabirlerine yer verdik. 2023 yılı için belirlenen 8 bin 500 liralık taban fiyat sonrası açıklama yapan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) İdare Konseyi Lideri Seçkin Yorgancılar, bu yüksek oranlara karşın çalışanların yüksek enflasyon ortamının yarattığı gelir kaybı ile karşılaşılmaması açısından enflasyonla çabanın en değerli tahlil bekleyen bahis olduğunu hatırlattı ve ekledi: “Gelir vergisi tarifesinin birinci basamak fiyatındaki artışın taban fiyat artışının çok gerisinde kalması, refah kaybını önleyemiyor. Her geçen gün alım gücü azalmaya devam ediyor. O nedenle, kesinlikle vergi dilimleri minimum fiyat artışı ölçüsünde tekrar belirlenmelidir. Ve tahminen de aşikâr bir oranda sabitlenmelidir. Bu hususta da acil adım atılmasını bekliyoruz.”

ALIM GÜCÜNÜ ARTIRICI ÖNLEMLER BEKLENİYOR

Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Genel Lideri Nilüfer Çevikel de, “Mevcut şartlarda yüksek güç maliyetleri, ham unsur zahmeti, finansmana ulaşımın zorluğu ve parite nedeniyle meselelerle karşı karşıya olan firmaların üzerine ek yük getirecek uygulamalardan kaçınılması gerekmektedir. Bu nedenle yapılan artışla birlikte minimum fiyat üzerindeki yüklerin azaltılması ve girdi maliyetlerinin düşürülmesi ehemmiyet arz etmektedir.” diye konuştu. Çevikel ayrıyeten, “Ülke olarak rekabetçi bir durumda olmak için enflasyon-ücret sarmalının yol açabileceği aksilikler öngörülerek alım gücünü artırıcı atılımlar yapılmalıdır. Keza gündemde olan Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusunun işletmelerin mali yapısı ile işçi istikrarını bozacak tesirleri göz önünde bulundurularak tahlile kavuşturulması da iş dünyamızın beklentisidir.” sözlerini kullandı.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Lideri Jak Eskinazi, alım gücünün her gün düştüğü, enflasyon karşısında ezildiği bir ortamda taban fiyattaki artışın hiçbir kesitin yararına olmayacağını savundu. Jak Eskinazi, “Türkiye bir minimum ücretliler ülkesi olma yolunda gidiyor. Minimum fiyattaki artış nedeniyle artan beklenti karşısında bir istihdam buhranı var. Türkiye’de enflasyon yalnızca gelişmiş ülkelerin değil dünya ortalamasının da 10 kat üzerindeyken bu artırımdan sonra daha da pik yapacağını göreceğiz. Daha 24 saat geçmeden besin fiyatları artmaya başlamıştı. Maaşlar daha cebe girmeden eriyor. Minimum ücretlinin patrona maliyeti arttıkça üretilen eserlere artırım geliyor. Bu artırım da halkın cebine yansıyor.” dedi. Eskinazi, çalışanların enflasyona ezdirilmemesi için gelir vergisi dilimlerine düzenleme getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Makine İhracatçıları Birliği Lideri Kutlu Karavelioğlu ise kesimin ihracat bilgilerini değerlendirdiği açıklamasında fiyatlara ait şu bildirileri verdi: “Yeni yılın başında kıymetli bir maliyet artışı da fiyatlardan ve kıdem tazminatlarından gelecek. İhracat gelirimizin yüzde 70’ini oluşturan avrodaki artış yıllık yüzde 40’ın altında kalmasaydı, bu yükü daha rahat omuzlayabilirdik. Kur ve enflasyon ortasındaki makasın kapanması yalnızca rekabet gücümüze değil, Türkiye’nin toplam ihracat ve ithalat sayılarına olumlu tesir eder. TL’nin çok değerlenmesinden kaçınılması ve son yıllarda muvaffakiyetle uygulanan ihracat bazlı büyüme politikalarımızda ısrarlı olunması gerektiğine inanıyoruz. Burada yaşanacak güzelleşmeyi, yurt içinde tutabilmek için büyük uğraş sarf ettiğimiz nitelikli çalışanlarımızın şartlarına da yansıtabilmeyi istiyoruz.”